top of page

Şok Travma

“Şok”, “Travma” ve “Kriz” kelimeleri Travma kelimesi hem halk arasında hem de klinik ortamlarda insanların ölçüsüzce kullandığı kelimelerdir.

 

“Danışanımın çok travması var.”

“Kriz geçiriyorum.”

“Bu olay beni çok şoka uğrattı.”

 

Üzerinde fazla düşünmeden bolca kullanılan fakat anlatan da dinleyen için de farklı şeyler ifade etmesi muhtemel, kolayca yanlış anlaşılan bir kelimelerdir bunlar..

 

Klinik anlamda “travma” iki ana alanda incelenir.

 

1) Gelişim travması, çocukluk/gençlik dönemlerinde sınırlarımızı zorlayan bizlere acı veren çalkantılı olayların sürekli tekrarlanması sonunda oluşur.

 

2) Sok Travması ise sindirebileceğimizden fazla hızlı, fazla yoğun şekilde vuku bulan bir olayın karsısında mağdur kalmamızdan dolay oluşur.

 

Şok esnasında hayatta kalmak için elimizden ne geliyorsa onu yaparız.  Alt beynimiz kontrolü ele alır Beynimizin sonuçlarını ölçen mantikli düşünen bolumu donar, davranışlarımıza hükmedemez hale gelir.

 

Şok donemi bittiği zaman kriz donemi baslar. Bu donemde hareket kabiliyetimiz azalır kendimiz ile ilgili inandığımız bazı şeyleri sorgularız. Şok ile bireyler değişmiştir. Kendini yeniden yaratmak zorunda kalırsın.

 

Kriz dönemini iyi yöneten insanlar iyileşirler, büyürler. Kendilerini daha canlı daha diri daha büyük yaratabilirler.

Bu donemi iyi yönetemeyen insanlar ise travma girdabına düşerler. Bundan sonrası zor olur.

 

Düşüncelerin, davranışların oluşma sürecini yöneten anatomik mekanizmayı tanımadan sok geçirmiş insanlara yardımcı olamazsınız.

 

Gelin, Şok Travma ile ilgili başka hiç bir yerde bulamayacağınız bu büyüleyici dersi kaçırmayın.

Problemi anlamak çözmenin yarısıdır.

 

Kendi girdiğiniz şokları, çevrenizdeki insanların travmalarını daha iyi anlayabilmek  davranışlarını daha sağlıklı yorumlayabilmek sizin elinizde.

bottom of page